Manevi zarar kısaca kişiye yöneltilen haksız fiil sonucunda şahsın kişisel değerlerinde -kişilik hakkında- meydana gelen eksilmeyi ifade eder. Kişide meydana gelen acı, üzüntü ve ızdıraptan kaynaklı bir zarar söz konusudur.
Sözleşmeye aykırılık halinde de haksız fiil gibi unsurları varsa manevi zarar doğabilecektir.
Yaralanan kişi manevi tazminat isteyebilir.
Yaralanma “ağır bedensel zarar” şeklinde ise ancak yaralananın yakınları manevi tazminat isteyebilir.
Ölüm halinde ölenin ölünceye kadarki tahsil edemediği manevi zararların tazmini talebi mirasbırakan tarafından ileri sürülmüş olması koşuluyla mirasçılara ait olacaktır.
Ölüm halinde ölenin yakınları manevi tazminat isteyebilecektir.
Şeref ve haysiyet, özel yaşam, ortak yaşam alanı, sır alanı, ses, isim resim, özgürlükler kişisel değerleri yani kişilik haklarını oluşturur. Kişisel değerleri ihlal edilen kişi de elbette manevi tazminat talebinde bulunabilecektir.
