Taksirle işlenmiş bir fiilin cezalandırılabilmesi için kanunda açık bir düzenleme olması gerekir.

Taksirden bahsedebilmek için sonucun öngörülmemiş olması ve gerekli dikkat ve özenin gösterilmemesi gerekmektedir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu 22. maddesine göre taksir; dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir  şeklinde tanımlanmıştır.  

Dikkat ve Özen yükümlülüğüne aykırılık fiilin haksızlık unsurunu yani objektif özen yükümlülüğünün ihlalini oluşturmaktadır.

Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda herkes kendi kusurundan dolayı sorumluluk sahibidir. Yani failler arasında bağımsızlık bulunmaktadır.

Taksirle işlenen suçtan dolayı verilecek olan ceza failin kusuruna göre belirlenir failin kusurlu bulunması durumunda kusurun ağırlığı göz önüne alınarak bir cezaya hükmedilecektir.

Taksirli hareket sonucu ortaya çıkan netice failin kişisel ve ailevi durumu bakımından artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez, bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan 6’da 1’e kadar indirilebilir. Örneğin kişinin çocuklarına gerekli dikkati ve itinayı göstermemesi sonucu çocuklarının yaralandıkları veya öldükleri olabilmektedir Bu durumda kişinin evladını kaybetmesi sonucu uğradığı ızdırabı şiddetlendirmemek için bu tarz durumlarda ceza verilmez.